Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu:
24.05.2023 tarihli, E.: 2023/1, K.: 2023/3 sayılı kararı: Emlak vergisi vergi değerine esas olmak üzere arsa ve arazilerin asgari ölçüde metrekare birim değerinin tespitine ilişkin takdir komisyonu kararına karşı açılan davada, mahkemece takdir komisyonunca tespit edilen asgari ölçüde metrekare birim değerinin yüksek olduğu sonucuna varılması halinde davanın kısmen kabülüne, kısmen reddine karar verilmesi gerektiği'dir.
Maddi Olay:
Bölge idare mahkemesi kararları arasındaki aykırılığın giderilmesi istemiyle ilgili kararlara konu uyuşmazlıklarda, davacılar tarafından, emlak vergisi vergi değerine esas olmak üzere asgari arsa metrekare birim değerinin tespitine ilişkin takdir komisyonu kararlarının, tespit edilen arsa metrekare birim değerinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istemiyle dava açılmıştır.
Aykırılığın giderilmesi istemi, emlak vergisi vergi değerine esas olmak üzere arsa ve arazilerin asgari ölçüde metrekare birim değerinin tespitine ilişkin takdir komisyonu kararına karşı açılan davada, mahkemece takdir komisyonunca tespit edilen asgari ölçüde metrekare birim değerinin hukuka aykırı olduğu sonucuna varılması halinde takdir komisyonu kararının tamamının iptaline mi karar verilmesi gerektiği yoksa davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine mi karar verilmesi gerektiğine ilişkindir.
İlgili Mevzuat:
A. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 125. maddesinin dördüncü fıkrası:
'Yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olup, hiçbir surette yerindelik denetimi şeklinde kullanılamaz. Yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemez.'
B. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2.maddesinin (2) numaralı fıkrası:
'İdari yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır. İdari mahkemeler, yerindelik denetimi yapamazlar, yürütme görevinin kanunlarda ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı veremezler.'
C. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 'Dosyaların İncelenmesi' başlıklı 20.maddesinin (1) numaralı fıkrasının ilgili kısmı:
'Danıştay, bölge idare mahkemeleri ile idare ve vergi mahkemeleri, bakmakta oldukları davalara ait her türlü incelemeyi kendiliğinden yapar...''
D. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 'Emlak vergisine ait bedel ve değerlerin tespiti, ilanı ve kesinleşmesi' başlıklı mükerrer 49. maddesinin ilgili kısmı:
'...
b) Takdir komisyonlarının arsalara ve araziye ait asgari ölçüde birim değer tespitine ilişkin dört yılda bir yapacakları takdirler, tarh ve tahakkuk işleminin (Emlak Vergisi Kanununun 33 üncü maddesinin (8) numaralı fıkrasına göre yapılacak takdirler dahil) yapılacağı sürenin başlangıcından en az altı ay önce karara bağlanarak, arsalara ait olanlar takdirin ilgili bulunduğu il ve ilçe merkezlerindeki ticaret odalarına, ziraat odalarına ve ilgili mahalle ve köy muhtarlıkları ile belediyelere, araziye ait olanlar il merkezlerindeki ticaret ve ziraat odalarına ve belediyelere imza karşılığında verilir.
Büyükşehir belediyesi bulunan illerde takdir komisyonu kararları, vali veya vekalet vereceği memurun başkanlığında, defterdar veya vekalet vereceği memur, vali tarafından görevlendirilecek tapu sicil müdürü ile ticaret odası, serbest muhasebeci mali müşavirler odası ve esnaf ve sanatkarlar odaları birliğince görevlendirilecek birer üyeden oluşan merkez komisyonuna imza karşılığında verilir. Merkez komisyonu kendilerine tebliğ edilen kararları onbeş gün içinde inceler ve inceleme sonucu belirlenen değerleri ilgili takdir komisyonuna geri gönderir. Merkez komisyonunca farklı değer belirlenmesi halinde bu değerler ilgili takdir komisyonlarınca yeniden takdir yapılmak suretiyle dikkate alınır.
(İptal edilen birinci cümle: Anayasa Mahkemesinin 31/5/2012 tarihli ve E:2011/38, K:2012/89 sayılı kararıyla) (...) Vergi mahkemelerince verilecek kararlar aleyhine onbeş gün içinde Danıştaya başvurulabilir.
...'
E. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 'Komisyonların görevleri' başlıklı 74.maddesinin ilgili kısmı:
'...
b) 72 inci maddenin ikinci fıkrasına göre kurulan takdir komisyonu: 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 29 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca her il veya ilçe için arazinin cinsi (Kıraç, taban ve sulak) itibariyle asgari ölçüde birim değer tespit etmekle görevlidir.
...'
Hukuki Değerlendirme:
Takdir komisyonu kararı, emlak vergisi vergi değerine esas olmak üzere 'arsa ve arazinin asgari ölçüde metrekare birim değeri'nin parasal olarak belirlendiği bir idari işlemdir. Başka anlatımla, takdir komisyonu kararıyla bir metrekare arsa veya arazinin 'parasal değer'İ saptanır. Buna göre, takdir komisyonu kararının konusu -içeriği- itibarıyla 'bölünebilir' niteliktedir. Dolaysıyla, örneğin mükellefiyet tesisi işleminde olduğu gibi 'bölünemez' içerikte bir işlem olarak değerlendirilemez. Bu nedenle, ilgililerince kısmen dava konusu edilebileceği gibi yargı mercilerince de kısmen iptaline karar verilebilir.
Nitekim, bölge idare mahkemesi kararları arasındaki aykırılığın giderilmesi istemiyle ilgili kararlara konu uyuşmazlıklarda, takdir komisyonu kararına karşı anılan kararlara konu değerin olması gerekenden fazla olarak tespit edildiği ve dolayısıyla anılan kararların hukuka aykırı olduğu iddiasıyla dava açılmış olup istem sonucu takdir komisyonu kararının tümünün iptaline yönelse de, aslında takdir komisyonu kararıyla belirlenen metrekare birim değerinin bir kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı davacılar tarafından zımnen de olsa kabul edilmektedir. Bu noktada, yargı merciine düşen, re'sen araştırma ilkesi kapsamında, takdir komisyonunca belirlenen metrekare birim değerinin ne ölçüde hukuka uygun olduğunu araştırarak hukuka aykırı kısmın iptaline karar vermektedir. Aksinin kabulüyle takdir komisyonu kararının tümünün iptaline karar verilmesi 'taleple bağlılık ilkesi'yle bağdaşmayacaktır.
Öte yandan, bu tür davalarda takdir komisyonu kararının kısmen iptaline karar verilmesinin, idari işlem niteliğinde yargı kararı verildiği veya takdir komisyonuna tanınan metrekare birim değerini belirleme yetkisinin yargı merciince kullanıldığı ya da yargı merciileri tarafından yerindelik denetimi yapıldığı şeklinde değerlendirilmesi ise mümkün değildir. Çünkü, yargı merciinin ilk elden metrekare birim değerinin belirlediği, böylece adeta takdir komisyonunun yerine geçerek doğrudan bir idari işlem tesis ettiği söylenemez. Yargı merciince yapılan, esasen, takdir komisyonunca belirlenmiş metrekare birim değerinin, çeşitli bilimsel verileri de (değeri tespit edilen bölgenin imar ve altyapı durumu, iş merkezlerine uzaklığı, ulaşım imkanları vs.) dikkate alarak ve yargı merci gözetiminde icra edilen keşif ve bilirkişi incelemelerinin sonuçlarından yararlanarak hukuka uygunluğunu denetlemekten ibarettir. Bu nedenle, yargı merciinin takdir komisyonuna tanınan metrekare birim değerini belirleme yetkisini sınırladığı veya ortadan kaldırdığı değil, ancak bu yetkinin hukuka uygun kullanılıp kullanılmadığını incelediği düşünülebilir ki, bunun da yerindelik denetimi anlamına gelmeyip hukukilik denetiminin sınırları içinde kaldığında şüphe bulunmamaktadır.
Sonuç:
Açıklanan hukuksal nedenler ve gerekçeyle aykırılığın, emlak vergisi vergi değerine esas olmak üzere arsa ve arazilerin asgari ölçüde metrekare birim değerinin tespitine ilişkin takdir komisyonu kararına karşı açılan davada, mahkemece takdir komisyonunca tespit edilen asgari ölçüde metrekare birim değerinin yüksek olduğu sonucuna varılması halinde davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmesi gerektiği yönünde giderilmesine, 24/05/2023 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.
Detaylı Bilgi:
https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2023/07/20230722-15.pdf